Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) Başkanı Faruk Bilir, teknoloji geliştikçe kişilerin mahremiyet beklentisinin de yükseldiğini belirterek, “Teknoloji ile veri koruma dengesini sağlamak için yapay zeka ve bu tür teknolojilerle çatışmak yerine işbirliği içinde olmak gerekir.” dedi.
KVKK Konferans Salonu’nda düzenlenen Kişisel Verileri Koruma Günü etkinliğine, Bilir’in yanı sıra Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, hukukçular ve öğrenciler katıldı.
Açılış konuşması yapan Bilir, 7 Nisan 2016’da Kişisel Verileri Koruma Kanunu’nun yürürlüğe girdiğini, bu tarihten itibaren 7 Nisan’ın Kişisel Verileri Koruma Günü olarak kutlanmaya başlandığını anlattı.
Kişisel verilerin korunmasına ilişkin “Aslında burada korunan değer verilerden ziyade kişinin bizatihi kendisidir.” ifadesini kullanan Bilir, “Kişisel verilerin korunması insanın korunmasıdır. İnsanın korunmasından da maksat, aslında insanın onurunun korunmasıdır. Veri koruma kişilere, verileri üzerinde bir denetim hakkı vermektir. Kişisel verilerinin geleceğini belirleme hakkı kişinin kendisine aittir.” diye konuştu.
Söz konusu kanuni düzenlemenin veri işlemeyi yasaklayan bir düzenleme olmadığını belirten Bilir, “Kanunun getirdiği sistem, verilerin gelişigüzel veya keyfi olarak değil, belli ilke ve kurallar çerçevesinde işlenmesidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Kanuni düzenlemelerin kişilere birtakım haklar verdiğini dile getiren Bilir, kişilerin, verilerinin işlenip işlenmediğini öğrenme, verileri işlendiyse amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını, verileri aktarıldıysa kimlere aktarıldığını bilme, aktarılan verileri nedeniyle olumsuz bir durum ortaya çıktıysa bu sonuçların ortadan kaldırılmasını isteme haklarına sahip olduğunu kaydetti.
Bilir, “Kişisel Verileri Koruma Kanunu aslında kişiye ait olan verilerin bizatihi kişinin kendisi tarafından yönetilebileceğini ve denetlenebileceğini öngören bir kanundur.” dedi.
“Teknoloji geliştikçe kişilerin mahremiyet beklentisi de yükselmektedir”
KVKK Başkanı Bilir, veri koruma alanında mahremiyet kavramını önemsediklerini vurgulayarak, mahremiyetin kişiye ait bir değer olduğunu söyledi.
Teknolojinin gelişmesinin mahremiyetin de yükselişini getirdiğine işaret eden Bilir, “Kişilerin teknoloji karşısında mahremiyet beklentisinin düşeceği düşünülebilir. Ama tersine teknoloji geliştikçe kişilerin mahremiyet beklentisi de yükselmektedir. Teknoloji ve mahremiyet bir arada bulunabilir.” şeklinde konuştu.
Yapay zeka sayesinde çok geniş bir yelpazede faydalar elde edildiğini belirten Bilir, “Teknoloji ile veri koruma dengesini sağlamak için yapay zeka ve bu tür teknolojilerle çatışmak yerine işbirliği içinde olmak gerekir.” ifadesini kullandı.
