İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi ve İlim Yayma Vakfı arasında, öğretmen ve okul yöneticilerinin mesleki gelişimlerini desteklemek amacıyla “İlim Yayma Öğretmen Gelişim Sertifika Eğitim Programı” işbirliği protokolü imzalandı.
Ataşehir’de bir otelde gerçekleştirilen imza töreninde konuşan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, öğretmenlerin eğitimin yüzde 70’ini oluşturduğunu, sınıfların, materyallerin ve diğer imkanların ise ancak yüzde 30’u teşkil ettiğini söyledi.
Erdoğan, Anadolu’da yaptıkları eğitime destek platformu toplantılarında, zaman zaman öğretmenlerle ilgili memnuniyetsizliklerin kendilerine sunulduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Her zaman şunu söylüyorum; bizim 1 milyon 100 bin öğretmenimiz var. ‘Bir yerde 1 milyon 100 bin iyi öğretmen var. Biz onları getirsek bu iş çözülecek.’ Böyle bir dünya yok. Biz öğretmenlerimizi öncelikle değerli hissettirmek zorundayız. STK’ler, veliler, kamuoyu olarak eğitimcilerimize kıymet veren bir toplum olursak, o zaman eğitimin sonuçlarında en hızlı iyileşmeleri sağlama imkanına kavuşuruz. Ama Türkiye’de eğitim dendiği zaman hala sistem, müfredat, özlük hakları, gösterge, bunlar konuşuluyorsa, eğitim denince ‘atanamayan öğretmen’ diye bir şey anlaşılıyorsa o zaman bizim eğitim sonuçlarını geliştirme imkanımız olmaz.”
“Öğretmen kendini geliştirme motivasyonunu kazanırsa, sınıftaki performansı artacaktır”
Erdoğan, vakıf olarak son yıllarda öğretmenlere yönelik nasıl faaliyetler yapabileceklerini düşündüklerini anlattı.
Bu kapsamda özellikle vakıf merkezinin çevresindeki okul müdürleriyle bir araya gelerek, onlara “Öğretmenlerimize ne tür eğitimler açarsak gönüllülük esasıyla gelirler?” diye sorduklarını ifade eden Erdoğan, “Biz İlim Yayma Vakfı olarak öğretmenlerimizin severek, isteyerek geleceği programları açmak istiyoruz.” dedi.
Bu sene bir programa başladıklarını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunları tecrübeyle geliştirmek, yeni modüller eklemek istiyoruz. Bu anlamda şu anda Vefa’da bir yerimiz var. Üniversitemiz Halkalı’da, onun imkanlarını seferber edebiliriz. Anadolu Yakası’nda küçük bir yerimiz daha olması önümüzdeki aylarda söz konusu. Dolayısıyla öğretmenlerimizin hem erişebileceği hem isteyerek geleceği programlar açmak istiyoruz. Bu protokol inşallah bunun bir başlangıcı olur. Vakıf olarak, gerçekten idealist ve hala talebe olduğunun farkında olan öğretmenlerimizin yanında olmak istiyoruz. Böyle olan öğretmenlerimizin sayısının da artmasını arzu ediyoruz.”
Erdoğan, moral, motivasyon ve değerli hissettirme çalışmalarının özellikle gerekli olduğunu düşündüğüne işaret ederek, “Vereceğimiz eğitimler bana kalırsa pedagojik formasyon, sınıf yönetimi olmamalı. Öğretmen arkadaşımız kendini ne alanda geliştirmek istiyorsa, enstrüman öğrenmek isteyen enstrüman, dil öğrenmek isteyene dil… Bunun sunulması gerektiğini düşünüyorum. Öğretmen arkadaşımız kendini geliştirme motivasyonunu kazanırsa, eminim sınıftaki performansı çok fazla artacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Eğitimde başarının birinci şartı motivasyon ve isteklilik”
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar da eğitimin bir ülkenin en önemli konularından biri olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Acar, artık “hayat boyu eğitim” kavramının bir zaruret haline geldiğine dikkati çekerek, eğitimde başarının birinci şartının motivasyon ve isteklilik olduğunu ifade etti.
Sabahattin Zaim Üniversitesinin imkanları, İlim Yayma Vakfı ve İl Milli Eğitim Müdürlüğünün işbirliğiyle hayata geçirilen projeyi memnuniyetle karşıladığını söyleyen Acar, “Elimizden gelen bu ve bunun dışındaki lisansüstü programlar ve benzeri diğer programlar için her zaman imkanlarımız ölçüsünde eğitim dünyamızın hizmetinde olduğumuzu ifade ediyorum.” diye konuştu.
“Öğretmen eğitiminin niteliğinin geliştirilmesi işimizin en başına koyduğumuz mesele”
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür ise var olmanın değişmek, değişmenin olgunlaşmak, olgunlaşmanın ise sürekli kendini yenilemek olduğunu dile getirdi.
Bu yenilenmeye yakışacak en önemli kavramın da öğretmenlik mesleğine ait olduğunun altını çizen Yentür, “bilgi”, “değişim”, “davranış” ve “sevgi” kavramlarının öğretmenlik mesleğinin en temel olguları olduğunu ifade etti.
Yentür, kendilerine düşen görevin, sahanın ihtiyaç analizini yaparak yerinde, kaliteli, etkin, verimli program ve organizasyonlar yapmak olduğunu belirterek, “Öğretmen eğitiminin niteliğinin geliştirilmesi işimizin en başına koyduğumuz mesele.” ifadesini kullandı.
Meslektaşlarına inandıklarını ve güvendiklerini vurgulayan Yentür, onlarla Türkiye Yüzyılı’nı hep beraber inşa edeceklerini kaydetti.
Eğitim programının ilk dersi verildi
Öğretmen ve okul yöneticilerinin mesleki gelişimlerini desteklemek amacıyla hayata geçirilen “İlim Yayma Öğretmen Gelişim Sertifika Eğitim Programı”nın ilk dersi, eski Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı tarafından verildi.
Dersin ardından İl Milli Eğitim Müdürü Yentür, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Acar ve İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Erdoğan, işbirliği protokolünü imzaladı.