SDG ve Suriye Hükümeti Arasında Tarihi Anlaşma

YPG’nin siyasi kolu SDG ile Suriye hükümeti arasında önemli bir anlaşma sağlandı. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve Ferhad Abdi Şahin liderliğindeki SDG arasında imzalanan anlaşma, Suriye topraklarının birliğini vurgulayarak bölünmeyi reddetti. Suriye Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, SDG’nin devlet kurumlarına katılması için anlaşmaya varıldığı belirtildi.

8 maddeden oluşan anlaşmaya göre Kürt toplumu, Suriye’nin parçası olarak anayasal güvenceye kavuşacak. Sınır kapıları, petrol ve gaz sahaları Suriye devletinin yönetimine geçecek. Suriye’nin güvenliği ve birliği için tüm tehditlerle mücadele edilecek.

Anlaşmanın maddeleri şöyle:

• Dini veya etnik kökeninden bağımsız olarak tüm Suriyelilere temsil ve siyasi katılım haklarının liyakate dayalı olarak sağlanması.
• Kürt toplumunun Suriye’nin ayrılmaz bir parçası olarak tanınması ve anayasal haklarının garanti altına alınması.
• Tüm Suriye topraklarında ateşkes.
• Sınır geçişleri, havaalanları, petrol ve gaz sahaları dahil olmak üzere kuzeydoğu Suriye’deki tüm kurumların devlet yönetimi altında bütünleştirilmesi.
• Yerinden edilmiş tüm Suriyelilerin devlet koruması altında memleketlerine geri dönmesinin sağlanması.
• Suriye’nin Esad’ın kalıntıları ve güvenliğine yönelik tüm tehditlerle mücadele edilmesi.
• Bölünme çağrılarının reddedilmesi ve uygulama komitelerinin anlaşmayı yürürlüğe koymak için çalışması.

Suriye hükümeti ve SDG arasında imzalanan anlaşmanın şartları dünyayla paylaşıldı. Şartların yayınlanmasının ardından dünya basınında geniş yankı uyandırdı. Özellikle Amerikan ve İngiliz basını, Türkiye’nin terörle mücadele hareketi sonrası yaşanan gelişmelere odaklandı.

Suriye’de Yeni Bir Dönem

Amerika’nın önde gelen gazetelerinden The New York Times, Suriye’de yeni bir dönemin başladığını belirtti. CNN ise gelişmeyi “Tarihi anlaşma” olarak duyurdu ve anlaşmanın yıl sonuna kadar uygulanacağını aktardı.

Uzmanların Değerlendirmesi

Emekli Büyükelçi Hakan Okçal, SDG’nin Suriye’deki geçici hükümet ile yaptığı anlaşmanın Türkiye’nin beklentilerini karşılamadığını belirtti. DEM Parti ise anlaşmayı olumlu bir adım olarak değerlendirdi ve Türkiye’deki Kürt sorununa olumlu etkileri olabileceğini vurguladı.