Sakarya’da yaklaşık 36 yıldır müzikle iç içe hayat yaşayan Suat Güzel, müzik yolculuğunu atölyesinde enstrüman üretimi ve onarımı da yaparak sürdürüyor.
Adapazarı ilçesinde ikamet eden 3 çocuk babası 48 yaşındaki Güzel, babasının aldığı bağlamayla 12 yaşında müzikle tanıştı.
Daha sonra müzik aletlerinin yapımına merak saran Güzel, denemeler yaparak enstrüman imalatı ve tamirine başladı.
Kendini geliştirerek zamanla yaklaşık 20 enstrüman çalmayı öğrenen Güzel, 1999’da Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Akyazı Meslek Yüksekokulu Seracılık Bölümü’nden mezun olduktan sonra 2005’te SAÜ Devlet Konservatuvarı Türk Müziği Bölümü’nü bitirdi.
Güzel, evinin bir köşesinde sürdürdüğü müzik aleti üretimi ve onarımını yaklaşık 10 yıl önce açtığı atölyeye taşıdı.
“Enstrümanları tanıdıkça seviyor insan”
Suat Güzel, AA muhabirine, müziğe çocukluk yıllarından itibaren ilgi duyduğunu söyledi.
Orhan Gencebay’ın bağlama çalmasından etkilendiğini dile getiren Güzel, “Adeta büyülenmiş hissettim kendimi ve ‘Mutlaka bu sazı çalmalıyım.’ dedim. Bağlama görüyordum ama o güne kadar bu şekilde etkilenmemiştim. O günden sonra hiç bırakmadım. Bir mesleğe dönüşeceğini düşünmüyordum o yıllarda, benimki sadece bağlamak çalma isteğiydi.” diye konuştu.
Güzel, babasının işi dolayısıyla ahşaba da merakı olduğunu anlatarak “Küçük yaşlardan itibaren testere, çekiç, çivi elimden hiç eksik olmazdı. 15 yaşımda 3 yıllık bağlama çalmayı öğrenmiş biriyken bunun nasıl yapıldığına meraklandım ve bu şekilde bilgiler edinmeye başladım. Kendimce çok fazla deneme yanılma durumları yaşadım. Zaman içerisinde çevrede adım ustaya da çıktı. Kimi ‘hocam’, kimi ‘ustam’ diyor. İkilem yaşıyorum ama ikisi de güzel, ikisinden de vazgeçemiyorum, ikisi de hayatımda çok önemli yer tutuyor. Çalmak ve yapım süreci, ikisi de beni alıp götüren şeyler.” diye konuştu.
Bir enstrümanı iyi derecede çalan birinin diğerlerini kolaylıkla öğrenebileceğini belirten Güzel, şöyle devam etti:
“Bağlamayı çok özverili çalışmıştım. Bağlamadan sonra uda, daha sonra kemana ilgim oldu. Onları da çok emek vererek çalıştım. 25 yaşında konservatuara girdim. İyi derecede nota okuyabiliyor, makamları, usulleri biliyor ve 3 enstrümanı iyi derecede çalışıyordum. Böyle olunca okulda da tırnak ve klasik kemençe eğitimi aldım. Yaylı ve mızraplı enstrümanlarla alakalı ilgim, hepsine eşit oranda kaymaya başladı. Bağlama, ud ve kemanın yanına klasik ve laz kemençesi, kabak kemani, yaylı ve mızraplı tambur, lavta, gitar ve viyolonsel olmak üzere yaklaşık 20 enstrümanı çalışma süreçlerime dahil ettim.
Çevremdeki gençlere tek bir enstrümana yönelin onda çok iyi seviyelere gelin diye nasihatlerde bulunuyorum ama kendimi tutamıyorum, bir taneyle yetinemiyorum. Hepsi başka güzel geliyor bana. İmalat sürecinde enstrümanları tanıdıkça seviyor insan, çok arkadaşınızın olması gibi bir şey bu.”
Güzel, küçük yaşlarda müzikle ilgilenmesinin sosyal yönde gelişmesine katkı sağladığından bahsederek, müzik eğitimleriyle ilgilendiği çocuklarının da birden fazla enstrüman çalabildiğini sözlerine ekledi.
“Babamın müzik konusunda hayatıma katkısı çok”
Sakarya Güzel Sanatlar Lisesi Müzik Bölümü 9. sınıf öğrencisi Bekir Sıtkı Güzel de spor ve sanatla ilgilendiğini kaydetti.
Bağlama ve keman çalabildiğini belirten Güzel, “Kemanı ilerletmek istiyorum. 4 yaşında bağlama çalmayı ve nota okumayı öğrenmeye başladım. Babamla enstrüman yapıyorum. Düet yapıp parçalar çalışıyoruz. Spor ve müzik konusunda babamın hayatıma katkısı çok, müzik konusunda daha fazla.” dedi.
